Pop sektörüne damgasını vuran isimlerden biri olan müzisyen Gülşen, uzun süredir uğraştığı davalarla gündeme geliyor. Sahne kıyafetlerinden bahsederken 30 Nisan 2022’de verdiği konserde söyledikleri onu tedirgin etti. Konuyla ilgili soruşturmalar devam ederken, Gülşen hakkında Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu’ndan (TİHEK) yeni bir karar geldi.
Türk pop müziğinin en sevilen isimlerinden biri olan Gülşen, bir süredir müziğiyle değil, mahkemeleriyle gündemde.
2016 yılında müzik yapımcısı Ozan Çolakoğlu ile dünyaevine giren Gülşen, sahne kıyafetleri ile sık sık gündeme gelen sanatçılarımızın arasında yer alıyor. Hatta eşinin kıyafetlerine ne dediği konusu magazin gündeminde uzun süre konuşulmuştu.
Gülşen’in 30 Nisan 2022’de verdiği konserde İmam Hatipliler hakkında söylediği cümleler önce sosyal medyada olay oldu, ardından konu yargıya taşındı.
Konserde sosyal medyaya ‘İmam Hatip kendi okudu sapıklığı oradan geliyor’ dediği 9 saniyelik videonun düşmesi herkesi ayağa kaldırdı. Ardından Twitter’da kullanıcılar bir anda #GülşenTutuklansın etiketiyle paylaşımlarda bulunmaya başladı.
Bu durumun ardından Gülşen karakola çağrıldı ve ifadesi alındı. Bu süreçte sosyal medya ve dergilerde sadece bu olay konuşuldu.
Davada savcı, şarkıcı Gülşen hakkında “halkı kin ve düşmanlığa tahrik” suçundan 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası istedi. Mahkemenin son kararı, Gülşen’in 10 ay hapis cezasına çarptırılmasıydı.
Şarkıcı birçok olayın ardından hayatına devam ederken, Harbiye Cemil Topuzlu Açık Hava Sahnesi’nde verdiği konser ve konserdeki tarzı olay oldu.
Kızıl saçlarıyla sahne alan Gülşen, ‘Saçtan tırnağa ruhumun rengi belli… Rengim laik Türkiye Cumhuriyeti! Ne mutlu Türküm Diyene!’ büyük bir izlenim bıraktı.
Dava sonuçlanmış olmasına rağmen konu kapanmadı. 3 İmam Hatip Lisesi mezunu olan Gülşen’in sözlerinin “ayrımcılık yasağını ihlal ettiği” gerekçesiyle TİHEK meclisine başvurdu.
Kurul’a yapılan başvurunun ardından konu yeniden değerlendirildi. Yapılan başvuru sonunda Gülşen Çolakoğlu’nun avukatına görüş bildirmesi için soru yöneltildi. Avukatın dönüşünde; Gülşen’in özellikle toplumun rastgele bir kesimine karşı kırıcı olmak istemediğini, sözlerinin yanlış anlaşıldığını ve bu konuda özür dilediğini belirtti.
Açıklamada, Gülşen’in konser boyunca seyirciler arasında ekibinden kendisini omuzlarında taşımalarını istediği, ekip arkadaşlarından birinin “İmam taşısın seni” dediği belirtildi.
Gülşen’in ise bu sözleri takımda ‘imam’ lakaplı arkadaşına şaka yapmak amacıyla anında refleks olarak söylediği belirtildi. Başvuranlar ise bu şakanın konserde rastgele bir muhatabı olmadığını savunmuş ve karar reddedilmiştir.
TİHEK, “ayrımcılık yasağının ihlal edildiğine” karar vererek Gülşen’e başvuranların her biri adına 50 bin TL yani toplam 150 bin TL idari para cezası ödemesine hükmetti.
TİHEK kararında, Anayasa’nın 10’uncu maddesine göre herkesin kanun önünde eşit olduğu, Anayasa’nın 24’üncü maddesinde ise din ve vicdan özgürlüğünün güvence altına alındığı belirtildi.
6701 sayılı Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu Kanunu’na göre her türlü ayrımcılığın yasak olduğuna işaret edilen kararda, eğitime dayalı ayrımcılığın bu yasağa aykırı olduğunun altı çizildi.
Başvuruda Gülşen’in sözlerinin “ifade özgürlüğü” kapsamında değerlendirilemeyeceği belirtildi.
Demokratik ve laik devletin temel amaçlarından biri, toplumsal çeşitliliği korumak ve bireylerin inançlarıyla bir arada barış içinde yaşayabilecekleri siyasal düzenleri inşa etmektir.
Bir sanatçının toplumun önemli bir kesimini yakından ilgilendiren bir konuda söylediği sözler, eleştiri ve değerlendirme sınırlarını aşmış, ayrımcılığa varmıştır.’
